Общий курс турецкого языка. Часть 3 (В2–С1). 11 714 слов

Татьяна Олива Моралес

Учебник рассчитан на лиц, владеющих турецким на уровне В2. В нём подробно рассматриваются все времена, наклонения, залоги и основные грамматические явления уровней В2–С1. В книге даны тексты и упражнения по переводу с русского и с турецкого языка, весь материал адаптирован по методике © «Лингвистический Реаниматор» (дан со словами-подсказками в скобках и имеет ключи), что облегчает обучение и заучивание новых слов. Книга содержит 11 714 турецких слов и имеет материал для аудирования.

Оглавление

Сводный перевод на русский (2 144 слова)

1

1. Yarın bir kır evimize gideceğiz.

2. Birkaç gün orada kalıyor olacağız.

3. Akşam yemeğine kadar yüzmüş ve güneşlenmiş olacağız.

4. Hava kararana kadar birkaç saat sahilde kalacakmışız.

1. Sana yarın kır evimize gideceğimizi söyledim.

2. Birkaç günlüğüne orada kalacağımızı düşündün.

3. Öğle yemeğine kadar sahilde yüzüp güneşleneceğimize karar verdi.

4. Hava kararana kadar sahilde birkaç saat kalacağımızı biliyorduk.

________________________________________________________________________

1. Bu yaz tüm aile ile İspanya’ya gideceğiz.

2. Orada tüm günü sahilde yüzerek ve güneşlenerek vakit geçiriyor olacağız.

3. Annem ve ablam tüm para harcanana kadar çeşitli kıyafetler almış olacaklar.

4. Her zamanki gibi alışverişe gidecekmişler.

1. Ebeveynler bu yaz tüm aile ile İspanya’ya gideceğimizi söyledi.

2. Bütün günü kumsalda yüzerek ve güneşlenerek geçireceğimize söz veriyordular.

3. Annemin ve kız kardeşimin tüm para harcanana kadar farklı giysiler alacağını düşündünüz.

4. Her zamanki gibi alışverişe gideceklerini düşünuyorduk.

________________________________________________________________________

1. Ivan yarın yeni bir televizyon alacak.

2. Bütün akşam futbol maçlarını izliyor olacak.

3. Sonra yatmadan önce birkaç film izlemiş olacak.

4. Hızla uykuya dalacakmış.

1. Ivan’.. yarın yeni bir televizyon alacağını söyledin.

2. Leyla, Ivan’ın bütün akşam futbol maçlarını izlemesini öneriyordu.

3. O zaman yatmadan önce birkaç film izleyeceğini düşündük.

4. Çabuk uykuya dalacağını düşünüyorduk.

___________________________________________________________________

1. Marta yarın işe başlayacak.

2. Marta bir makale üzerinde birkaç gün çalışıyor olacak.

3. Marta, bitene kadar makale üzerinde çalışmış olacak.

4. Marta düzgün bir şekilde yazana kadar makale üzerinde birkaç gün çalışacakmış.

1. Martha’nın yarın işe başlayacağını düşündüm.

2. Marta’nın makale üzerinde birkaç gün çalışacağını varsayıyordunuz.

3. Ali, Marta’nın makale bitene kadar üzerinde çalışacağına dair güvence verdi.

4. Ali ve ben, Martha’nın düzgün bir şekilde yazana kadar makale üzerinde birkaç gün çalışacağını düşünüyorduk.

2

1. Marta yarın işe başlayacaktı.

2. Marta bir makale üzerinde birkaç gün çalışıyor olacaktı.

3. Marta, bitene kadar makale üzerinde çalışmış olacaktı.

4. Marta düzgün bir şekilde yazana kadar makale üzerinde birkaç gün çalışmış olacaktı.

1. Martha’nın yarın işe geleceğini sandım.

2. Ali ve ben Martha’nın birkaç gündür makale üzerinde çalışıyor olacağını düşünüyorduk.

3. Martha’nın makaleyi bitirene kadar gözden geçireceğini düşündünüz.

4. Ali ve Ivan, Martha’nın doğru yazabilmesi için makale üzerindeki çalışmanın birkaç gün sürmesi gerekeceğini düşünüyorduk.

_________________________________________________

1. Mark yarın buraya gelecekti.

2. Bütün sabah bu ofiste çalışıyor olacaktı.

3. Her şeyi düzgün yapana kadar çalışmış olacaktı.

4. Yarın Marko her şeyi düzgün yapana kadar bütün sabah bu ofiste çalışmış olacaktı.

1. Ali ve Ivan, Mark’ın yarın buraya geleceğini söylediler.

2. Leila ve ben, Mark’ın bütün sabah bu ofiste çalışacağını düşünüyorduk.

3. Sen ve Mehmed, Mark’ın her şeyi doğru yapana kadar çalışacağını öğrendiniz.

4. Layla ve Martha, yarın Mark’ın her şeyi gerektiği gibi yapana kadar bütün sabah bu ofiste çalışacağını biliyorlardı.

_____________________________________________________

1. Yarın kulübeye gidecektik.

2. Hemen sahile gidecektik, yüzüyor ve güneşleniyor olacaktık.

3. Öğle yemeğine kadar orada kalmış olacaktık.

4. Hava kararmadan önce uzun bir süre sahilde kalmış olacaktık.

1. Yarın kır evimize gideceğimizi söyledim.

2. Hemen sahile gideceğimizi, yüzüp güneşleneceğimizi düşünüyordun.

3. Ali, Mehmed’le öğle yemeğine kadar orada kalacağımızı düşündü.

4. Ali ve ben, Martha ve ben hava kararmadan önce sahilde uzun süre kalacağımızı söyliyorduk.

___________________________________________________

1. Bu yıl tüm ailem İspanya’ya tatile gidecektik.

2. Bütün gün yüzüyor ve güneşleniyor olacaktık.

3. Her zamanki gibi annem ve ablam alışverişe gidecektiler.

4. Babam onlar için gelene kadar alışveriş yapmış olacaktılar.

5. Tüm parayı harcayana kadar birkaç saat boyunca birçok farklı kıyafet denemiş olacaktılar.

1. Leyla ve ben bu yıl bütün ailemizin İspanya’ya tatile gideceğimizi söyledik.

2. Sen ve Ahmet, Leyla ve benim bütün gün yüzüp güneşleneceğimizi varsayıyordunuz.

3. Onlar ve Ali, her zamanki gibi anne ve kız kardeşimin alışverişe gideceğini düşündüler.

4. Marta, annem ve kız kardeşimin babam onları almaya gelene kadar alışverişe gideceğini düşünüyordu.

5. Mark, annem ve kız kardeşimin tüm parayı harcamadan önce birkaç saat boyunca birçok farklı kıyafeti deneyeceğini öne sürdü.

3

1. Moskova’da kışın her zaman çok yağmur yağar.

2. Şu anda arkadaşım Monika çok zor bir çeviri yapıyor.

3. İki haftadır bu çeviri üzerinde çalışmaktadır.

4. Monica işini iyi yapıyormuş.

5. İşin çoğunu zaten yapmıştır.

1. Size, Moskova’da kışın her zaman çok fazla yağmur yağdığını açıklıyorum.

2. Arkadaşım Monica’nın şu anda çok karmaşık bir çeviri yaptığını düşünüyorsun.

3. Layla, Monica’nın bu çeviri üzerinde iki hafta çalıştığını söylüyor.

4. Leyla ve ben size Monica’nın işini iyi yaptığından emin oluyoruz.

5. Sen ve Ahmet, Monica’nın işinin çoğunu çoktan yaptığını düşünüyorsunuz.

________________________________________________________________________

1. Yaz aylarında, ormanda her zaman çok fazla mantar toplayabilirsiniz.

2. Şu anda ormanda yürüyoruz ve mantar topluyoruz.

3. Ormanda üç saat yürümekteyiz.

4. Birisi zaten eve gitmek istiyormuş.

5. Zaten çok sayıda mantar toplamıştır.

1. Siz ve Ali, yaz aylarında ormanda her zaman çok sayıda mantar toplayabileceğinizi fark ettiniz.

2. Onlar ve Leila, şimdi ormanda yürüdüğümüzü ve mantar topladığımızı belirttiler.

3. Üç saattir ormanda yürüdüğümüzü açıkladım.

4. Birinin zaten eve gitmek istediğini varsaydınız.

5. Fatima, Mahmet’in çok sayıda mantar topladığını söyledi.

________________________________________________________________

1. Türkiye’de yazın sıcağa dayanmakta hep zorlanırım.

2. Şimdi, örneğin, klimayı açmadan evde olmayabiliyorsunuz.

3. Bu durum üç haftadır devam etmektedir.

4. Biraz sabırlı olmanız gerekiyormuş.

5. Sonuçta, sıcak mevsim neredeyse bitmiştir.

1. Lola, yaz aylarında Türkiye’de sıcağa dayanmasının her zaman zor olduğunu şikayet ederek bizi şaşırttı.

2. Lola ve ben yılın bu zamanında, örneğin klima açık olmadan evde olamayacağınızı söyleyerek seni şaşırttık.

3. Sen ve Hose, bu durumun üç haftadır devam ettiğini açıklayarak bizi şaşırttınız.

4. O ve Monica biraz sabırlı olmamız gerektiğini ekleyerek bizi şaşırttılar.

5. Mark, sıcak mevsimin neredeyse bittiğini söyleyerek bizi memnun etti.

4.1

1. Çocukken her yıl tatile güneye denize giderdin.

2. Dün çok ilginç bir otomobillerinin sergisini ziyaret etti.

3. Maria bulaşıkları yıkarken dairemizi temizliyorduk.

4. Otobüs durağına geldiğimde otobüsüm çoktan gitmişti.

5. Ali sınıfa girdiğinde orada kimse yoktu, bütün çocuklar çoktan evlerine gittiydiler.

6. O zamana kadar Mehmed on yıldır bu şirkette çalışmaktaydı.

1. Layla, çocukken her yıl tatil için denize gittiğini söyledi.

2. Leyla’ya dün Ahmet’in çok ilginç bir otomobil fuarına katıldığı söylendi.

3. Leila, Maria’nın çamaşırlarını yıkarken dairemizi temizlediğimizi söyledi.

4. Leyla’ya, Ali otobüs durağına geldiğinde otobüsünün çoktan ayrıldığı söylendi.

5. Leyla, Ali sınıfa girdiğinde orada kimse olmadığını, tüm çocukların çoktan eve gittiğini söyledi.

6. Leyla’ya, o yıla kadar Mehmet’in o şirkette on yıldır çalıştığı söylendi.

_________________________________________________

1. Eskiden her Yeni Yılı kır evimizde kutlardık.

2. Geçen hafta Kemer’e gittik.

3. Fatima’nın annesi telefonda konuşurken bulaşıkları yıkıyordu.

4. Havaalanına vardığımızda uçağımız çoktan uçmuştu.

5. Kız eve döndüğünde annesi ve babası zaten uyuduydu.

1. Lola, geçmişte bu ailenin her Yeni Yılı kır evlerinde kutladığını söyledi.

2. Lola’ya, geçen hafta Kemer’e gittiğimiz söylendi.

3. Lola, telefonda konuşurken Fatima’nın annesinin bulaşıkları yıkadığını söyledi.

4. Lola’ya, havaalanına vardığımızda uçağımızın çoktan uçtuğu söylendi.

5. Lola, kız eve döndüğünde annesinin ve babasının çoktan uyuduğunu söyledi.

________________________________________________________________________

1. Eskiden bütün akrabalarımız yaz aylarında her hafta sonu kır evimize gelirdi.

2. Geçen sene yaz aylarında Gelendcik’e gittiniz.

3. Ben kitabı okurken ablam akşam yemeği hazırlıyordu.

4. Limana geldiğimde çok üzüldüm. Gemim çoktan kalkmıştı.

5. Sen okula geldiğinde orada kimse yoktu çünkü tüm dersler uzun zaman önce bittiydi.

6. Geçen yılın eylül ayına kadar Fatima beş yıldır bu ayakkabı mağazasında çalışımaktaydı.

1. Leyla, tüm akrabalarımızın yaz aylarında her hafta sonu kır evimize geldiğini söyledi.

2. Leyla’ya Ali ve Ahmed’in geçen yaz Gelendzhik’e gittikleri söylendi.

3. Leyla ben kitap okurken ablamın yemek hazırladığını söyledi.

4. Leyla’ya, Ali’nin limana vardığında çok üzüldüğü, çünkü gemisi çoktan yola çıkmış olduğu söylendi.

5. Leyla, sen okula geldiğinde orada kimsenin olmadığını, çünkü bütün derslerin uzun zaman önce bittiğini söyledi.

6. Leyla’ya geçen yıl Eylül ayına kadar Fatima’nın bu ayakkabı mağazasında beş yıl çalıştığı söylendi.

4.2

1. Mark o gün üniversitede değilmiş.

2. O yıllarda henüz bu tür makineler üretilemezmiş.

3. Marta bu kişiyi tanımışmış.

1. Lola, Mark’ın o gün üniversitede olmadığını söylemiş.

2. Lola’ya, o yıllarda bu tür makinelerin henüz üretilemediği söylenirmiş.

3. Lola Marta’nın bu adamı tanıdığını söylemişmiş.

_________________________________________________

1. Sana bundan hiç bahsetmemiş.

2. Gençliğinde çok hata yaparmışsın.

3. Birbirimizi tanımışmış.

1. Leyla sana bundan hiç bahsetmediğini söylemiş.

2. Leyla’ya gençliğinde birçok hata yaptığın söylenirmiş.

3. Leyla birbirlerini tanıdıklarını söylemişmiş.

_____________________________________________

1. Siz ve Ali bunu bilmiyor olabilmişsiniz.

2. Mahmet ve Fatima o günlerde yazın oraya giderlermiş.

3. Çocukları iyi kariyer yapmışlarmış.

1. Lola, senin ve Ali’nin bunu bilmiyor olabildiğini söylemiş.

2. Lola’ya, Mahmet ve Fatima’nın o zamanlar yazın oraya gittikleri söylenirmiş.

3. Lola, çocuklarının iyi kariyerler yaptığını söylemişmiş.

Senin düğünün içi ne kadar erken gelmeliyim?

Jozef, dükkana daha sık gelmelisin.

Vahiy tüm hayatın Yaratıcısından gelmeli ve bu şimdi oluyor.

Bunun üstesinden geleceğiz, ama birlikte gelmeliyiz.

Başkan Renaud, derhal benimle gelmelisiniz.

Bu şeylerin gerçekten kanatları varsa eve uçarak gelmeliler.

Bu konuşmayı çok daha önce yapmalıydım.

Bunu saatler önce yapmalıydın, ama yapmadın.

Tom bunu uzun süre önce yapmalıydı.

O hepimizi dolandırdı ve biz bunu aylar önce yapmalıydık.

Buna engel olmak için bir şey yapmalıydınız.

Hâlâ hayattaydılar ve onları öldürecek bir şeyler yapmalıydılar.

Belli ki ikisini birden almalıymışım.

Teşekkürler, ama Liam için burada olmalıymışım gibi hissediyorum, bilirsin.

Dedi ki, bana daha büyük bir günlük almalıymış.

İyi olmalıymışım gibi hissediyorum — çünkü herkes benim için seviniyor.

Yarınki programdan yarım saat önce kanalda olmalıymışsınız çünkü Yeni Yıl özel programı için bize prime time’da yer vermişler.

Personelin dediğine göre şu yazı masasının üzerinde olmalıymışlar.

Her ne kadar ödülümü almak için acele etmeliysem de bir kaç gün gecikeceğim.

İsa bu hikâyeyi bir soruya cevap olarak anlattı: Eğer bütün komşularımı sevmeliysem, o zaman komşum kim?

Akıntıya karşı yüzmeye çalışan biri nasıl sürekli bir mücadele vermeliyse, biz de dilimizi kötü kullanma eğilimiyle sürekli mücadele etmeliyiz.

Gitmeliysen şayet, beni de yanına al…

Eğer birisi gitmeliyse, gitmelidir.

Amazonlara hala gitmediyseniz bu sevimli şehri ziyaret etmelisiniz.

Смотрите также

а б в г д е ё ж з и й к л м н о п р с т у ф х ц ч ш щ э ю я